Gözler TBMM’de: Üniversiteli İşçiler Tek Yürek Oldu, Müjdeli Haber Bekliyor, Üniversiteli işçiler memur statüsüne geçecek mi?, Üniversiteli İşçilerin sorunu mecliste, Kamuda Belediyeler ve şirketlerinde işçi statüsünde 4857 sayılı kanuna tabi olarak çalışan üniversiteli işçiler memur kadrosuna alınacak mı?, Kadro için inançlarını yitirmeden bekliyorlar... Detaylar Haberimizde...
Üniversiteli İşçiler Kadro İçin İnançlarını Yitirmeden Bekliyorlar...
Gözler TBMM’de: Üniversiteli İşçiler Tek Yürek Oldu, Müjdeli Haber Bekliyor, Üniversiteli işçiler memur statüsüne geçecek mi?, Üniversiteli İşçilerin sorunu mecliste, Kamuda Belediyeler ve şirketlerinde işçi statüsünde 4857 sayılı kanuna tabi olarak çalışan üniversiteli işçiler memur kadrosuna alınacak mı?, Kadro için inançlarını yitirmeden bekliyorlar... Detaylar Haberimizde...
Üniversiteli işçiler kendilerine önceki dönemlerde toplu sözleşme ile kayıt altına alınan ve söz verilen 'Statü değişikliği' hakkının hala yerine getirilmemiş olmasına sitemkarlar. Eğitimlerine uygun kadrolara atanmak isteyen bu işçiler yapılacak statü değişikliği ile devlete herhangi bir ek maliyet de çıkartmıyorlar. Kendilerini kendileri anlattılar...
BİR ÜNİVERSİTELİ İŞÇİ KALEMİNDEN...
Bilindiği üzere günümüzde kamu çalışanları memur ve işçi olarak iki sınıfa ayrılmış olup, özlük hakları ile ilgili keskin farklılıkları bulundurmaktadır. Sanılanın aksine günümüz işçileri çoğu konuda memurlardan daha iyi fırsatlara sahip olamamaktadır, imkan verilse büyük bir kısmı memurluğa geçiş yapmayı istemektedir. 1989, 1990 ve 1991 yıllarında imzalanan toplu iş sözleşmeleri ile kamu işçilerinin ücretleri ikramiye ve diğer yan ödemelerle memurların maaşlarının çok üstüne çıkmıştır. Ancak günümüzde memurlardan daha çok kazanç elde eden işçiler ya emekli ya da emekliliği yakın işçilerdir. İş verimi yüksek olan genç işçilerin ücretleri ise irdelendiğinde görüleceği üzere eski işçilerin de memurların da altında kalmaktadır. Aynı mesleğe sahip iki kamu personelinden işçi olanının gereksiz giderler ile devlete maliyeti memura göre çok daha fazla iken eline geçen ücret bu maliyetin çok altında kalmaktadır.
Bunların yanı sıra işçilerin özlük hakları da birçok yönden memurlara göre alt düzeyde kalmaktadır. Doğum izni, süt izni, saatlik izin, iş güvencesi, nakil vs gibi bir çok konu olsa da burada büyük bir kesim için en rahatsız edici olanı “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği” konusudur. Bu noktada yıllardır bir mücadelesi verilen ve gerek medya gerekse siyaset kanadında birçok kişi tarafından bilinen “Üniversiteli İşçiler” sorunu ortaya çıkmaktadır.
Memur personel herhangi bir üniversitede eğitimini tamamlayıp diplomasını aldığında çalıştığı kurumda yükselme hakkına sahip olmakta iken işçiler bu hakka sahip olamamaktadır. Bunun nedeni 1998 yılında yapılan kanun düzenlemeleriyle getirilen “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı” ile yalnızca memur statüsünde çalışanlara hak sağlanması, işçi statüsünde çalışanların kapsam dışında bırakılmasıdır. Alanında eğitimli bir bireyin çalıştığı işyerine, sahip olduğu iş potansiyelini tam olarak yansıtamamasına ve heveslerin de kırılması ile mesleki anlamda körelmesine de sebep olmaktadır. Kamuda üvey evlat muamelesi gören Kamu İşçisine uygulanan bu kısıtlama Anayasamızın Eşitlik İlkesine de aykırı bir durum oluşturmaktadır.
Bu duruma çözüm teşkil eden bir adım 2007 ve 2011 yıllarında Çay-Kur tarafından atılmış ve işçi personelin memuriyete geçişi sağlanmıştır. Kurum içinde yapılan bu düzenleme, tüm kamu kurumlarında isteyen personelin geçişi şeklinde yapılırsa genel bir çözüm olmuş olacaktır.
Bahsi geçen gerekçelerle 2011 yılından bu yana KİT’lerden, Belediyelerden ve çeşitli kamu kurumlarından, 4857 sayılı iş kanununa tabi, daimi kadrolu çalışanların girişimleri ve talepleri ile dönemin Çalışma Bakanına ve yardımcılarına, TBMM’ye ve memur sendikalarına birçok ziyaret gerçekleştirilmiştir. Yapılan maliyet analizleri de göz önüne alınarak, türlü fedakarlık ve zorluklar içerisinde gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde, mağduriyetlerimiz haklı bulunmuş, konu 2016-2017 yılını kapsayan 3.Dönem Toplu İş Sözleşmesinde şu şekilde yer almıştır;
“Bazı işçilerin kamu görevlisi ve geçici personelin sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesi
Madde 36- (1) Kamu kurum ve kuruluşlarının fabrika, şantiye, atölye, çiftlik ve arazi gibi işçi istihdamının zorunlu olduğu yerlerde istihdam edilen işçiler hariç olmak üzere ilgili yer ve birimlerinde memur veya sözleşmeli personel eliyle yürütülmesi gereken işlerde sürekli işçi kadrolarında çalışmakta olanların, KİT’lerde sözleşmeli personel pozisyonlarına, diğer idarelerde ise memur kadrolarına geçirilebilmeleri konusunda çalışma yapılacaktır.
(2) 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (C) fıkrası kapsamında tam zamanlı çalışan geçici personelin sözleşmeli personel pozisyonlarına geçirilebilmeleri konusunda çalışma yapılacaktır.’’
2017 ve 2018 yıllarında bir kısım 4C’li personel 4B’ye, bir kısım taşeron personel de kadroya geçirildi. Fakat bu konulardan daha eski olan üniversiteli işçiler meselesi ile ilgili herhangi bir gelişme olmadı ve konuya vakıf olmayan bazı siyasetçiler tarafından sorun çözülmüş gibi yansıtıldı.
Üniversiteli işçiler meselesi unutturulmaya çalışılsa da, halen mağdur olan büyük bir kesim tarafından 2019 yılında yeni girişimler, daimi beklentilerle güncel tutulmakta ve çalışmalar sürdürülmektedir . Yıllardır bahsedilen ‘’ Kamu Personel Rejimi’’ çerçevesinde kamunun diğer meseleleri ile birlikte ele alınarak bu işin çözüleceği günlerin yakın olduğunu ümit ederek Üniversiteli İşçiler olarak inancımızı yitirmeden beklemekteyiz.
*ÜNİVERSİTELİ İŞÇİLERE STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ NEDEN VERİLMELİ?*
Üniversiteli işçilere memur kadrosu verilmeli. Çünkü;
*2007 tarihinde aynı konumda oldukları ve aynı düzeyde öğrenime sahip bulundukları halde, mezun oldukları bölüm ya da kurumlarında sözleşmeli atanabilecekleri kadro olmadığı için sürekli işçi kadrosuna atanmaları onların suçu olmadığı için, *Kurumlarının söz konusu bu personelden vazgeçmelerinin mümkün olmadığı ve hizmette tecrübeye sahip oldukları için, *Sırf Kanunların o anki düzenlemeler itibariyle sözleşmeli olmalarına imkan sağlamadığından hala işçi statüsünde çalışmaya devam ettikleri için,
*Yanlış iliklenen ilk düğmenin, en azından son düğme iliklenirken düzeltilmesinin haklarının teslim edilmesini sağlayacağı için, *Aynı öğrenim düzeyinde olup sadece branşlarının farklılığı nedeniyle uğradıkları bir haksızlığın giderilmesi için,
*Bu Devlet için, bu Millet için daha şevkle çalışacak psikolojik ortamı yaratmak, bu kesimin ailelerini ve kendilerini büyük bir baskıdan kurtarmak için, *Nihayet iş barışını sağlamak için, kamu kurumlarındaki üniversite mezunu Üniversiteli İşçilere sürekli işçi kadrosunda bulunan personele memur kadrosu verilmelidir. Bu bağlamda; 2008 yılından sonra Üniversite Mezunu İşçilerin statü değişikliği talepleri neticesinde, 2013 yılında Hükümetin talimatı ile Devlet Personel Daire Başkanlığının edinmiş olduğu istatistik çalışmasının olduğu ve dünden bugüne, 4857 sayılı iş kanununa tabii bütün üniversite mezunu arkadaşlarımızla sayımızın Kamu maliyesine hiçbir ilave yük getirmediği anlaşılmaktadır.
Sonuç itibariyle Üniversite mezunu olarak mesleğiyle alakalı işçi statüsünde işe alınan veya işçi statüsünde çalışırken Üniversite okuyup kendini geliştiren her bir Üniversite mezunu işçinin statü değişikliği ile önündeki engeller kaldırılarak çalışma ve verim açısından daha etkin hale getirilmesi gerekir.
Kamu saati sayfamızı sosyal medya üzerinden takip ederek güncel iş ilanları memur ve işçi alım haberlerine herkesten önce ulaşarak bir adım öne geçebilirsiniz.
Kamu Saati Twitter Sayfamızı Takip Etmek İçin TIKLAYINIZ
Kamu Saati Facebook Sayfamızı Takip Etmek İçin TIKLAYINIZ
Bu yazının tüm hakları www.kamusaati.com'a aittir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca alıntılanamaz. Telif hakları saklı tutulmuş bu yazının alıntılanması halinde yasal takip yapılacaktır. ©