http://m.yeniakit.com.tr/yazarlar/yavuz-bahadiroglu/bizi-yonetenlere-acik-mektubumdur-19251.html
### KALEMİNE, YÜREĞİNE ###
### SAĞLIK ÜSTADIM ###
***Eğitimi, EĞİTİMCİLERE bırakmadığımız müddetçe;
* Eğitimcilere hakkettiği değer, verilmediği müddetçe;
* Eğitimin sorunları tartışılırken, eğitimcilerin sorunları, gözardı edildiği müddetçe;
* Akademisyenlerin tamamı, eğitimci zannedildiği müddetçe;
* Tüm kamu kuruluşları arasında okullar, üvey evlat muamelesi gördüğü müddetçe;
* Hemen her gün, herkes eğitime dair söz söylerken, eğitimcilere kulak verilmediği müddetçe;
* En küçük bir problem yaşandığında, okula baskın yapan veli manzaraları gördüğümüz, öğrencilerinin önünde , her türlü hakarete , saldırıya maruz kalan, öğretmen haberlerini izlediğimiz müddetçe;
* Öğretmene verilecek değerin, öğretmenlerin ihtiyacı olduğu için değil, geleceğimiz, her şeyimiz olan evlatlarımızın, öğrencilerimizin ihtiyacı olduğunun farkına varmadığımız müddetçe;
* Büyük medeniyetinin en parlak döneminde, eğitimcilerini baştacı eden ecdadımızın şanlı tarihindeki en güzel örnekleri unutturup, yılda bir kez 24 kasımda göstermelik seremonilerle, öğretmenleri avutmaya çalıştığımız müddetçe;
***Fatih Sultan Mehmet’in öğrencilik yıllarında hocası Akşemsettin, babası 2. Murat han örneğinde, öğrenci-veli-öğretmen ve devlet , dörtgeninde oluşan muhteşem tabloyu hayata taşımadığımız müddetçe;
* Bütçeden en büyük payı eğitime ayırdığımız halde, Fatih Projesine verdiğimiz değeri, Öğretmenden esirgediğimiz müddetçe;
* Milyon liralar yatırarak yaptırdığımız okulları, eğitim-öğretime hazırlamak için küçücük bütçeleri ayırmayıp, okul idarecilerini dilenciliğe, çaresizliğe mahkum ettiğimiz müddetçe;
* Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yardımcı personel istihdamında , nerdeyse bir odaya bir makama bir hizmeti bir memur, özel kalem vs. görevlendirirken , okullardan bir memuru, yeterince yardımcı personeli esirgediğimiz, okulları rehabilitasyon merkezi zannedip, tüm engelli, özel risk gruplarından atanan personelleri okullarda istihdam ettiğimiz müddetçe;
***Okullara öğrenci başına bir bütçe ayırıp, okul idarecilerini rahatlatmak yerine, üstün gayret ve maharetle velilerin güvenini kanıp, bağış toplayabilen idarecileri cezalandırdığımız ve o idarecileri bunca fedakarlıklarına rağmen kurumda en az ücret alan bir konuma mahkum ettiğimiz müddetçe ;
* Bürokrasiyi, makamından aldığı gücü ahlaksızca, hoyratça kişisel menfaatleri için, ihalelerde, rant mücadelelerinde kullanan bürokratlardan ayıklamadığımız müddetçe;
* Siyasetçilerimizin ve bürokratlarımızın, ehliyet , liyakat yerine, yanlışa yanlış diyebilecek, dik durabilen bürokrat yerine, her zaman, her yerde el pençe divan duran, asla itiraz etmeyen dalkavuk aramaya devam ettikleri müddetçe;
* TBMM’DE Milli Eğitim Komisyonunda, öğretmen milletvekilleri olmadığı müddetçe;
Yeteri kadar eğitimi temsil edebilecek sayıda ve tüm partilerden, seçilebilecek yerlerde öğretmen milletvekillerinin olması gerekirken, seçilme yaşının 18’ e indiği günümüzde, aday olabilen öğrencisinin karşısında , öğretmene ve memura siyaset yasağı devam ettiği müddetçe;
* VE EN ÖNEMLİSİ, BELKİ BİRİNCİ ÖNCELİKLİ OLARAK, eğitimin tüm inceliklerini bilen, sınıf havasını teneffüs etmiş, eskilerin tabiriyle, tebeşir tozu yutmuş , “Bir Öğretmen Milli Eğitim Bakanımız” olmadığı müddetçe;
***Yeni Türkiye’ nin Büyük Medeniyet hedefine ulaşmak için Eğitim ve Kültür problemleri ile boğuşarak zaman kaybetmeye devam edeceğiz.
### SELAM VE DUA İLE ###