Gökten kar değil siyah beyaz fotoğraflar yağıyor. Akıp giden yılların, kaybolan canların hikâyeleri; ömrün çocukluktan başlayan, gençliğe ve bugüne uzanan dönemeçleri; tanıdığım bütün simaların yıllar aktıkça değişen çehreleri yağıyor.
Sessiz sedasız bakıyor siyah beyaz fotoğraflar.
Sessiz sedasız kayboluyor ömrümüz. Dünyada kimileri sonsuz kalacağına hükmedip birilerinin yaşam hakkını elinden alırken aslında zaman herkes için yakın bir son hazırlıyor farkında değiller. Dünya topyekûn bir albümden ibaret olsa sayfalarının çoğu gözyaşı ve acı fotoğrafı olurdu. Suyla kaplı yüzeyi kadar gözyaşıyla kaplı ülkeleri, kıtaları var dünyanın. Gezegenimiz, acılar içinde yanan, için için kaynayan, kıvranan, eriyen bir kor. Güzel çehresini ateşe veren eller, burada sonsuza dek kalacaklarını umdular ve bu güzelliği yalnız kendilerine layık gördüler. Kıskanç, iblis ruhlar tarafından hasar gördü dünya. Yağan karlar biraz da onun ateşini söndürmek için, gittikçe çoğalan kötülüğü silmek, acıyı dindirmek için yağıyor. Ölüm gibi sussun bütün sesler, ölüm gibi sonsuz bir sükûn kaplasın arş-ı âlâyı diye.
Yılın, yazar, fikir adamı ve sanatçılarını seçecekler. Yılın en iyi filmleri, en iyi videoları, haberleri, dizileri, kitapları, spikerleri belirlenecek. Bütün bunlar olurken bir yerlerde hâlâ çocuklar, anneler, babalar ölmeye, yerlerinden yurtlarından sürülmeye devam edecek. İki dost küs olursa üçüncüsüne barıştırma işi düşer. Dünyada kim omuzlar bu yükü? Zalime dur diyecek bir kudret-i azamı yok mu yeryüzünün? Adaletin, hakkaniyetin olmadığı bir döngüde en güzeli, en iyiyi seçmek de kimin haddine? Olsa olsa en çok öldüreni ve en çok rıza göstereni seçilebilir bugün. Bütün güzelliği bu iki karanlık perde örtmüyor mu? Bütün bir küreyi sarmış fenalık ejderhaları varken, yapılmış iyilikler bu alevi söndürememişken, iyiler, en iyi sayılabilir mi?
Ekmek bulamazken bir yanı, diğer yanı sınırsız internetin vatandaşlık hakkı olmasını konuşuyor. Ateşin düşmediği yerler yanmıyor. Kimse başkasının yarasını kendi yarası gibi görmüyor. Bir yarayı sarmayacaksa devletler ne için var? İnsaflı olmayacaksa insan ne için?
Ateşin dumanı olurdu da gülün kokusu olmaz mıydı? Birileri, gül dikseydi de âleme yayılsaydı kokusu. İyilerin de mi hatırı yoktu? Bu cihanda sayısı hiç de azımsanmayacak iyiler vardı. Ya çocuklar, kuşlar mesela, çiçekler? O iyiler ki ellerinde, avuçlarında ne varsa gönderdiler. Hüzne büründüler, dua ettiler. Çağın izin verdiği kadar bir güce sahiptiler, o kadarını yaptılar. Açtılar yurtlarını, garibi buyur ettiler. İyi ve güzelin hatırına toplumsal kötülüklere izin vermeyen bir mekanizması, bir sistemi, hukuku olamaz mıydı dünyanın? Tarafsız, şaibesiz olan; sinsi hesapları olmayan, emin bir uluslararası hukuku? Savaşın bile bir usulü, bir yordamı olmalı değil miydi? İnsanları asırlık yurtlarından sürmek de nesiydi? Dünyaya haddi hesabı belirsiz, gözü yaşlı yetim bırakmak? Bosna’sı bitmiyor hiçbir devrin. Yeni yılda Bosna neresi olacak? Yemen’de yine açlık, Suriye’de ölüm ve Irak’ta… Yine pusu kuracak mı hainler? Dünyada ateşin düşmediği, başkasının yangınını körükleyen yerler, yeni yıla eğlenerek, coşkuyla, zaferle mi girecekler?
Vicdan denen bir değer vardı oysa doğuştan getirdiğimiz. Hangi yılın terekesine atılıp da sonsuz bir meçhule yol aldı? Sonra da kayboldu, gitti. Hz. Muhammet (sav)lerin, Ömer’ül-Farukların, Ömer b. Abdülazizlerin geçtiği dünya değil miydi burası? Adalet ve huzur bu kadar yitik, bu kadar imkânsız olabilir miydi? Adalet ki yalnız kendi milletine, vatandaşına, dindaşına değil, bütün insanlığa hak olan, reva olan değerdir.
2016 yılında ilahi dinlerin mensupları, zulme dur demeyen cümlesi; adı Hristiyan, Yahudi, Müslüman topyekûnu kaybetmiştir. Yaratılış gayesine ters düşmüş, ilahi hükme ihanet etmiştir.
2017 yalnız vatanıma değil, bütün âleme huzur, sükûn, basiret, irfan, hikmet ve merhamet getirsin. Yağan karlar mahzun yağmasın arza. Sema, karalar bağlamasın.
31 Aralık 2016, 17:33
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.