Dostlar bugün canım çok sıkkın. Sudan’da yaşananlar beni çok üzdü. Gerçi Müslümanların yeise kapılması doğru değil ama.. Bunda da bir hayır vardır ne diyelim? Sıfır problem politikası gereği hiç olmadığı kadar iyi ilişkiler içinde olduğumuz Suriye, 2011’de karıştırıldı. Ülkede hala kan gövdeyi götürüyor. Temmuz 2013’te Mısır’da Sisi darbe yaptı, Mursi’yi iktidardan indirdi.
Haksız idamlar sürüyor. İran sıkıştırılıyor, Irak zaten üç parça, Libya, Yemen, Pakistan mengenede. Pakistan, Hindistan’la savaştırılmaya çalışıyor. Katar’ın başına gelenler. Ya Venezuella? Son olarak da Sudan… Orada da ordu darbe yaptı ve Devlet Başkanı Ömer El Beşir tutuklandı.Sudan darbesi iyiden iyiye canımı acıttı. Sevakin Adası’nın Türkiye’ye tahsis edilmesi ve Sudan’da Türkiye’nin petrol arama hazırlıkları bardağı taşıran son damlalar oldu Batılılar için.
Bir de Türkiye’nin Sudan’da 5 milyon dönüm araziyi 99 yıllığına kiralaması da cabası. Küresel iklim değişikliği sebebiyle yaşanacak gıda sıkıntısına çare olarak İngiltere gibi birkaç ülke Afrika’da tarım arazileri kapatıyor. Bunu bir yere not edelim.Türkiye’de büyük ülke olmanın gereği olarak ona uygun adımlar atıyor, dünyanın farklı yerlerinde müttefikler, işbirlikleri yapıyor. Ancak içerideki ve dışarıdaki düşmanları ekonomik kriz, darbe, seçim kaybettirme vesaire ile bu yürüyüşü ve yükselişi durdurmak istiyor.
Müttefikimiz olduğunu iddia edip, parasını verdiğimiz halde bize silahları ve uçakları teslim etmeyen ABD, terör örgütlerine on binlerce tır silahı ücretsiz verebiliyor. Bizi tehdit edebiliyor. Son zamanlarda farklı ülke meclislerinden kabul etmeye başlanan Ermeni soykırım kararları da hepsi bir bütünün parçası. Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarına çöreklenme ve ülkemizi halkanın dışına itme çalışmaları. İsrail’in hayalleri…. Ancak 96 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca ilk defa bu kadar uzun süre istikrara ve güçlü lidere sahip olmamız ve inancımız, mazlum dünyadan aldığımız dualar ise bizi umutlandırıyor. Ancak içimizdeki patates, domates, patlıcan, soğan fiyatları ve buna benzer gerekçeler ile mevzi değiştirenler, İmamoğlu’nun, “demokrasilerin sadece kazanma ile tesis edilemeyeceği”, “145 yıllık mücadele” açıklaması da sizi uyandıramıyorsa diğer hiçbir oyun ve gelişmeler sizi uyandıramaz.
Kutlu yürüyüşte cephelerde zaman zaman istemediğimiz durumlar olacaktır, ancak Rabbimin izni ile yeniden Büyük Türkiye kurulacaktır. Önemli olan bizlerin bu kuruluşun neresinde olacağı ve ne kadar omuz vereceğidir. Hz Ebubekir ile Hz Ömer’in hayırda yarıştığı gibi. Duayla
Kamu Saati
Kamu Saati